T.C.

BAŞBAKANLIK

Hazine Müsteşarlığı

SAYI : B.02.1.HM.0.SGM.0.1.1.1 04.07.2001-55502

KONU : Kredi Sözleşmeleri Sonucunda Kişilerin Belli Bir Sigorta Şirketinden Sözleşme Yapmaya Zorlanamayacağı

Bilindiği gibi, imtiyazlı alacakların teminatını teşkil eden veya üzerinde haciz veya rehin hakkı bulunan bir malın zayi olması riskine karşı yaptırılan mal sigortalarında, tazminatın haciz veya rehin hakkına sahip olan kişiye ödenmesini teminen, düzenlenen sigorta poliçesinde söz konusu kişinin dain-i mürtehin sıfatını haiz olduğu, diğer bir ifadeyle rehin alma hakkına sahip olduğu belirtilir.

Bu şekilde akdedilen sigorta sözleşmelerinde muacceliyet kesbeden tazminatın mal sahibine ödenebilmesi ancak dain-i mürtehin sıfatını haiz olan kişinin muvafakati alınmak suretiyle mümkün olabilmekte, böylelikle rehin alma hakkı sahibinin imtiyazlı durumu korunmuş olmaktadır.

Diğer taraftan, 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrası; Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişilerin Türkiye’deki sigortalarını münhasıran Türkiye’de faaliyette bulunan ruhsatlı sigorta şirketlerine ve Türkiye’de yaptırmak zorunda oldukları hükmünü amir olup, sigortacılık mevzuatında sigorta şirketleri için herhangi bir sınıflama yapılmamış yada belli sigorta şirketleri için bir öncelik belirlenmemiştir. Sigorta şirketinin seçimi münhasıran sigortalının tercihine bırakılmıştır.

Bu çerçevede, sigorta sözleşmesinin belli bir sigorta şirketi tarafından akdedilmesinin, rehin alma hakkına sahip olan kişinin imtiyazlı durumunun korunmasıyla herhangi bir alakası bulunmamakta olup, imtiyazlı durumun korunması gerekçe gösterilmek suretiyle sigorta sözleşmesinin belli bir sigorta şirketine yaptırılmasının şart koşulmasının herhangi bir geçerliliği yoktur.

Hal böyle iken, kredili satış sonrası yaptırılan ve krediyi veren bankanın dain-i mürtehin sıfatını haiz olduğu mal sigortalarında; yalnızca belli bir sigorta şirketi tarafından düzenlenen sigorta poliçesinin geçerli olacağı, diğer sigorta şirketlerince düzenlenen sigorta poliçelerinin geçerli olmayacağı, diğer sigorta şirketlerinin hasar ödemeye yetkili olmadıkları veya ödemeyecekleri gibi telkinlerde bulunulduğu ve hatta bu konuda sigortalılara baskı yapıldığı şeklinde tespitler Müsteşarlığımıza intikal etmektedir.

7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun 28 inci maddesinin üçüncü fıkrası; “Sigorta şirketleri, kişi ya da kuruluşları sigorta sözleşmesi yapmak için davet veya teşvik amacıyla gerçeğe aykırı, yanıltıcı veya aldatıcı beyan ve tahminde bulunamazlar” hükmünü, aynı maddenin dördüncü fıkrası ise “acente, broker ve prodüktörler de yukarıdaki fıkra hükmüne uygun hareket etmek zorundadırlar” hükmünü amirdir.

Keyfiyetle ilgili olarak bilgi edinilmesini ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun 28 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı hareket ettikleri tespit edilen sigorta şirketleriyle acentelerinin aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı hareket ettiği tespit edilen sigorta şirketleri hakkında mezkur kanunun 49 uncu maddesine göre işlem yapılacağı hususunun birliğiniz üyesi sigorta şirketlerine duyurulmasını önemle rica ederim.